Haberleşme Standartları

Neden Standartlar; Yaşamı kolaylaştırır. Etkinliği ve güvenirliği artırır. Uyumluluğu sağlar. Maliyeti düşürür. Codex uyumluğu sağlanmış oluyor.

IEEE ==> Institute of Electrical and Electronics Engineers. 150 ülkede 365 bin'i aşkın üyesi vardır. 80den fazla yayını 900'den fazla endüstri standartı vardır. ETSI ==European Telecommunications Standards Institute 1988 yılında kurulan ETSI'nin 55 ülkede 768 üyesi vardır. Başlangıçta bölgesel amaçlı kurulan organizasyon günümüzde küresel düzeyde de etkilidir., ITU = İnternational Telecommunication Union Dünyada telekomünikasyonun gelişimini teşvik etmek eş güdüm sağlamak ve bu alanda standart üretmek amacıyla Birleşmiş Milletler aracılığıyla kurulmuştur. 1865 yılında İşviçrenin Genova kentinde kurulmuştur. RFC standartlarının çıkarılmasında rol oynar.

SES

Sesin şiddeti genliğine bağlıdır. Titreşim yapan bir cisimde bir tam dalganın oluşması için geçen süreye periyot adı verilir. Saniyedeki titreşim sayısına ise frekans denilir. Yani bir sesin yüksekliği o sesin ses dalgasına frekansı diye ölçülür diyebiliriz. Mikrofon == Mekanik enerjiyi analog elektrik sinyaline dönüştürür. Hoparlör == Analog elektrik sinyalini mekanik enerjiye dönüştürür.

Analog sinyal == Yönü ve şiddeti zamanla değişen sinyallerdir. Dijital sinyal == Bu sinyalin iki değeri vardır. Bu iki değer 1 ve 0'dır. Bu devrelere mantık (lojik) devreleri denilir. Analog sinyal PCM ve PAM gibi yöntemlerle dijitale çevrilir. Kalite analog sinyal gibi olmaz. Mümkün olduğunca en optimum seviyede iletilmeye çalışılırki, hem verimlilik hem de ses iletimini gerçekleştirebilelim.

İki nokta arasındaki zaman farkı periyottur. T harfi ile gösterilir.

Yukarda örnekte görüldüğü gibi 1 saniyede tekrarlanan periyod sayısı 3 yani F=3 Hz. T=1/3 oluyor.

İnsan kulağının duyamayacağı kadar düşük frekanstaki seslere infrasonic sesler denir. İnsan kulağının duyduğu seslere sonic sesler denir. 20 Hz-20 Khz arasındadır. İnsan kulağının duyamacağı kadar yüksek frekanstaki seslere ultrasonic sesler denir.

Telefon görüşmelerinde band genişliği 300-3500 Hz arası kabul edilmiştir.

Nyquist teoremi örnekleme yöntemi ile sesin dijital hale getirilmesidir.

Analog sinyal belli zaman aralıkları ile örneklenme alıyor. O örnekleri sonra dijital (PAM) Pulse Code Modulation olarak çeviriyor ve sonrada segmentler ve odacıklar olarak parçalıyor ve ne kadar o örnekleri dijital boyutta iletebilecek yapıya getiriyor. Birinci bitişte 1 vea 0 yönünü belirliyor. Diğer bitler hangi segmentte olduğunu ve son 4 bitte hangi odacıkta olduğunu belirliyor.

Osiloskoptan geçirilmiş hali bu şekilde

Bit Rate Hesaplama

8 kHz örnekleme frekansı, 8 bit ile kodlanıyor. Bir telefon kanalının bit hızı, 8000 örnek/sn X 8 bit/örnek = 64kb/s

DTMF(Dual-Tone Multi Frequence)

2 Tel 4 Tel Dönüşümü

Telefon makinasında alıcı (speaker) ve verici (mikrofon) 2şer telden toplam 4 tel üzerinden iletim yapmaktadır. Fakat bu şebekeye çıktığında 2 tele dönüşmektedir ve santrale kadar iki tel iletilmektedir.

Ahize kapalı iken A teli toprak, RİNG B telinde -48 ila -54 V DC voltaj bulunur. Ahize kapalı iken devreden akım akmaz. Ahize kaldırıldığı zaman abone hattından 20-100 mA arasında hat akımı akar. Telefon ahizesini kaldırdığınız zaman santral bunu anlamakta ve çevir sesini yani 350 Hz ile 440 Hz kombinasyonu bir AC işareti telefona göndermektedir. Telefonda aradığımızda numara meşgulse telefon santrali bunu bize bildirmek için 480 Hz ve 620 Hz frekanslarında iki AC elektrik işaretini bize sırasıyla göndermektedir.

A numarası S -12 santralinde, A numarası S-12 santraline geldi B numarasını arayacak, İlk başta santral kapaması var mı yetkisi var mı ona bakar. Yani arayabiliyor mu arayamıyor mu ona bakar. Sonrasında B numarasının analizine geçer. Şimdi local santraller vardır. Ankara için ilçede keçiören mamak vs hepsinde santral var o zaman bu ilçedeki santraller arama şehirler arası olduğu için Toll santrale bağlanır. Yani iller arası ya da bölgeler arası santral örnek olarak Adana'nın Toll'ü. Adana'da örnek olarak Mersine bağlıdır. B numarasıda EWSD santraline bağlı olsun.

Eski yapıda B numarası analizinde, burada 0324'e bakar. 0324 Mersinde, çağrıyı Mersine gönderir. Mersinde 454e bakar. 454 ise Akdeniz santralinde yani prefixlere bakar. Her bölgenin bir prefixi var. Akdeniz bölgesi numara meşgul mu çift araması var mı vs diye bakar. Buna göre buraya ringi gönderir. Ringi gönderdi karşı taraf çaldı sonrasında açtı. Tabi bunların hepsinin arasında o zaman tabi 2 megabit devreler var trunklar var. Trunk tutarak ilerliyor. Trunk tutmadan ilerlerse bu sefer geri dönerken bakar trunklar dolmuş o zaman çağrı gerçekleşmez. Karşıya link gönderdin ama ben karşıyı konuşturamıyorum o zaman ne yapar, karşı taraf IAM mesajı içinde Originating Point Code, OPC ,Destionation Point Code (DPC) gider.

Prefix, bizim alan kodundan sonra 3 hane olarak nitelendiriyoruz. Artık mesala sistemlerin ön ekleri var. Bunlara da ön ek, stp kodu , RN kodu olarak ifade ediyoruz. Her prefixin nerede olduğunu o ilin Toll Santrali biliyor. İhtiyaç neyi doğurdu . Örnek olarak Akdenizdeki bir abone Ankaraya taşındığında adamın numarası değişmek zorunda kalıyordu. Sistem geliştirilerek, numara değişmesin o zaman STP ile beraber numara taşınabilirlik ile beraber, o zaman taşınma durumunda her numaraya bir şebeke hizmet numarası atandı. Nereden nereye taşınmışsa oranın bir şebeke hizmet numarası sanal bir numara tanımlanıyordu. Arka planda adamın gerçek numarasını gösteriyorduk. STP'nin doğma amacı aslında numara taşınabilirliği sağlamaktı.

Bütün santraller STP'ye bir yönü oldu. STP 'yi postane gibi düşünebiliriz. Bize adresi söylüyor.

Sonra NGN'ler geldi onlarda STP'ye bağlandı. NGN'le ilk başta Toll'lere bağlanmıştı. Ama sonradan ne yaptık. Toll'leri kapamamız gerekti. Sonra ne yaptık SS'leri PSTN santrallere direk bağladık ve aradan Toll'leri çıkardık.

Sadece PSTN santraller SS'ler ve onlara bağlı artık ip entegrasyonu olan MSAN'lar kalmıştı. H248 çalışan cihazlar.

Dk 30.30 da kaldım.Santral klasörü altında.

Last updated